Banisi : Atabey Armağan’dır.
Yeri : Antalya Merkez, Kaleiçi, Selçuk Mahallesi, Yivli Minare karşısında
166 ada, 23 parselde yer almaktadır.
Tarihlendirme : Gıyseddin Keyhüsrev, Alaaddin Medresesi Ve Atabey Armağan
Medresesi isimleri ile anılan yapının kitabesi H.637 /M.1239-40 yıllarına
tarihlendirilmektedir136. Kitabe metni şöyledir:
“El Mülkillah vahdedu emr imaretül medresetül mübareke fi devlet sultan ül
azam zıllullahü fil alem Gıyased dünya veddin ebul fethi Keyhüsrev bin Keykubad
...Emir ül müminin haldüllahi Sultan ul abdül zaif el muhtaç ila rahmetti rabbih .....
armağan fi sene sebi ve selasin ve semaün.”
“Mülk Yalnızca Allah’ındır. Bu mübarek medresenin yapılmasını Yüce Sultan,
Allah’ın yeryüzündeki gölgesi, Dünyanın ve Dinin yardımcısı fetih babası, Keykubad oğlu Keyhüsrev’in – Emir’ül-müminin ortağı – Allah saltanatını kalıcı kılsın, devletinde zayıf kul Rabbinin rahmetine muhtaç Atabey Armağan emretti sene 637”
Plan : Bugün sadece kapısı ayakta kalmış olan Atabey Armağan Medresesi,
İmaret Medresesi’nin karşısında, Yivli Minare ile Yivli Minare Cami’nin yanında
bulunmaktadır. Medresenin var olduğu düşünülen alan, yüksek bir seki şeklinde olup,güney yönünde aniden eğim yapar. Kitabesinde medrese olarak inşa edildiği yazan binadan geriye sadece taçkapısı kalabilmiştir.(Resim: 36) Elimizde taçkapısından başka eleman bulunmayan medrese hakkında tahminde bulunmak zordur. Taçkapısını iki yandan sınırlandıran kaba yonu taşlarla örülmüş duvarın özgün olup olmadığı belli değildir. Duvarlar iki yanda aniden düzenli olarak kesilmişler ve üstte basamaklı olarak tamamlanmışlardır. Kapının arka tarafında; basık kemerin üst kısmında tuğla ile örülmüş yuvarlak bir kemer bulunmaktadır. Medresenin planın nasıl olduğunu bilimsel bir araştırma kazısı yapılmadan söylemek mümkün değildir.
Cephe : Yapının günümüze ayakta gelebilen t ek kısmı taçkapıdır. Bezeme
unsurları da sadece taçkapıda yer almaktadır. Duvarın ortasındaki taçkapı, düz ve sade kuşaklarla iki yandan çevrelenmiştir. Kapının üst bölümü yıkılmıştır. İki yan kenara ince silmelerle profil verilmiştir. Profillerden sonra kapı kütlesinin iki yanında enli bordür üzerine, yarım daire kalın şeritler halinde, alçak kabartma tekniğiyle, sonsuzluk prensibinde, zikzak ve yarım yıldızlardan oluşan geometrik bir kompozisyon işlenmiştir. Kapı basık kemerli bir açıklığa sahiptir. Kemerin üzerinde, sivri kemerli niş içine yerleştirilmiş, altı satırlık, sülüs yazılı mermerden inşa kitabesi yer alır.
Değerlendirme: Taçkapısı dışındaki bölümleri yıkılmış olan medrese hakkında çok az değerlendirme bulunmaktadır. Ancak Cemil Cahit Sönmez medresenin etrafındaki konutlar tarafından işgal edildiği ve medresenin kuzeyindeki konutun içinde tonozlu iki bölümünün olduğunu söylemektedir138. Bahsedilen mekân yerinde incelenmiş ve fotoğraflanmıştır. Atabey Armağan Medresesinin olduğu kabul edilen alanın, yüksek seki şeklindeki bölümün altına gelen ve yanındaki konutla birleşmiş tonozla örtülü mekânlar bulunmaktadır. Girişleri güney cepheye sonradan açılmış olan bu mekânlar iki katlı bir düzenlemeye sahiptir. Alt katta dikdörtgen planlı, taş örgülü, tonoz örtülü mekân bulunmaktadır. Bu bölümün batı duvarında iki pencere açıklığı vardır. Doğu duvarında kemeri alt seviyede yuvarlak kemerli bir açıklık vardır. Mekânın doğusunda başka mekânların olup olmadığı bilinmemektedir. Yapıya bitişik olan konutun üst katında ikinci kata geçilebilmektedir. Üst katta üç göz halinde, üçlü bir düzenleme
vardır. Girişleri sonradan açılan bu üç mekân, yanlarda küçük ortada büyük, dikdörtgen planlı ve üzerleri tonozla örtülüdür. Üç mekân arasına sonradan açılmış açıklıklar vardır. İkinci kattın üstü Atabey Armağan Medresesi’nin yerleştiği düşünülen alandır. Bu yapı kalıntılarının Atabey Armağan Medresesi ile organik bağı olup olmadığı belli değildir. Leyla Yılmaz ise yapıyı değerlendirirken kitabesinde yazan tarih ile banisinin ölüm tarihinin birbirini tutmadığı bu nedenle de inşaatının yarım kaldığı tezini öne sürmektedir. Medreseden taçkapısı dışında hiçbir izin kalmamış olmasını da, buna bağlamaktadır139. Ancak inşaatı bitmemiş bir yapının kapısının ve kitabesinin önce yapılmış olma ihtimali düşüktür. Taçkapısı dışındaki bütün kısımları yıkılmış olan medresenin planı ve altında bulunan yapı kalıntısı ile bağlantısı hakkında sağlıklı bir değerlendirme ancak bilimsel bir kazı ile yapılabilir. Sibel DOĞAN,2012,ANTALYA MEDRESELERİ,SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ SANAT TARİHİ ANABİLİM DALI,YÜKSEK LİSANS TEZİ
Erişim adresi : https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/TezGoster?key=rcbWnuqW6HxCZ_98ARapgveKFUmtZs40H12cG4YJN8P-tzGpgGwMoqzbRSETrq1t
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder