
Hz. Peygamber, Medine’ye hicretinin ardından Mescid-i Nebevî’yi inşa
ettirirken ailesine ait odaların yanı sıra mescidin güney tarafına düşen
giriş kısmında kimsesiz fakir sahâbîlerin barınması için bir gölgelik
yaptırdı. Kâbe’nin kıble olmasıyla birlikte bu gölgelik mescidin
kuzeyine alındı, daha sonra genişletilen Mescid-i Nebevî’ye dahil
edildi. Gerek Mekke muhacirlerinden gerekse daha sonra İslâm’ı kabul
edip Medine’ye hicret edenlerden yoksul, bekâr ve yakını bulunmayan
sahâbîler burada kalıyordu. Ayrıca ensardan ve Abdullah b. Ömer gibi
evleri olan muhacirlerden bazılarının Suffe ehline imrenerek onlarla
birlikte kaldıkları ve onlardan sayıldıkları bilinmektedir (Buhârî,
“Ṣalât”, 58; Nesâî, “Mesâcid”, 29). Yeni katılanlar veya evlenip
ayrılanlar olduğu için ashâb-ı Suffe’nin sayısı sürekli değişiyordu.
Kaynaklarda Suffe’nin mekân olarak genişliği tam olarak bildirilmemiş
olsa da burada aynı anda yetmiş kişinin kaldığına dair rivayetler bu
konuda bir fikir vermektedir. Çeşitli zamanlarda kalanların toplam
sayısının 400’e ulaştığı ifade edilmektedir. Medine’ye gelip orada bir
tanıdığı bulunmayanlar ve Medine’ye gelen heyetler de genellikle
Suffe’de ağırlanırdı. Dolayısıyla heyetler çoğaldıkça burada kalanların
sayısı da artıyordu. Hatta bir defasında Temîm kabilesinden seksen
kişinin Suffe’de misafir edildiği zikredilmektedir (Müsned, III, 371). https://islamansiklopedisi.org.tr/suffe
Hz. Peygamberin mescidlerdeki eğitim ve öğretim faaliyetleri hem erkeklere ve hem de kadınlara yönelik olmuştur. Zira Hz. Peygamber, eğitim ve öğretim faaliyetleri için “Erkekler Suffe”sini oluşturduğu gibi “Kadınlar Suffe”sini de oluşturmuş (Gözütok, 2017: 52-57) ve ayrıca bayanlara hitap etmek, onların sorunlarına cevap vermek ve onları eğitmek için haftanın bir gününü onlara tahsis etmiştir (İbnu’l-Hacer el-Askalânî, ts. : 141)
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/723803
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder